Suchen in GiNDok

Recherchieren Sie hier in allen Dokumenten, die auf GiNDok publiziert wurden.

Letzte Suchanfragen

Ergebnisse für *

Es wurden 2 Ergebnisse gefunden.

Zeige Ergebnisse 1 bis 2 von 2.

Sortieren

  1. Yabancı Dil Olarak Almanca Öğreniminde Mobil/Çevrimiçi ve Basılı Sözlük Kullanımı
    Autor*in: Oflaz, Adnan

    Yabancı dil öğreniminde kullanılan en önemli materyallerden biri de sözlüktür. Öğrenci öğreneceği kelimenin anlamını ilk önce sözlükten bakmaktadır. Yabancı dil öğreniminde sözlük anahtar konumdadır. Günümüzde yabancı dil öğrenirken aranan kelimenin... mehr

     

    Yabancı dil öğreniminde kullanılan en önemli materyallerden biri de sözlüktür. Öğrenci öğreneceği kelimenin anlamını ilk önce sözlükten bakmaktadır. Yabancı dil öğreniminde sözlük anahtar konumdadır. Günümüzde yabancı dil öğrenirken aranan kelimenin anlamına mobil ve çevrimiçi sözlükler vasıtasıyla oldukça hızlı ulaşılmakta, yabancı dil öğrenenler artık akıllı telefonlara yüklenen programlardan ve çevrimiçi çeviri internet sitelerinden sıklıkla yararlanmaktadır. Bu çalışmada Almanca Öğretmenliği Hazırlık programı sınıflarındaki öğrencilerin sözlük kullanım durumları incelenmiş, öğrencilerin basılı sözlük ve mobil-çevrimiçi sözlükleri kullanım durumları nitel ve nicel açılardan incelenmiştir. Çalışmada OMÜ Yabancı Diller Yüksekokulu, Almanca hazırlık sınıflarında öğrenim gören 42 öğrenciye anket uygulanmış, mobil-çevrimiçi ve basılı sözlükleri kullanım durumları karşılaştırmalı olarak incelenmiş ve belirlenen alt problemlere cevap aranmıştır. Ayrıca öğrencilerin kullandığı mobil-çevrimiçi ve basılı sözlüklerin isimleri ve kullanım sıklıkları tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilerin % 95' e yakını çevrimiçi ve mobil sözlük kullanmakta, yarıya yakını (%47,6) ise nadiren basılı sözlük kullanmaktadır. Mobil /çevrimiçi sözlükler söz varlığı açısından kısmen yeterli görülürken, basılı sözlükler büyük oranda yeterli görülmektedir. Kelimeye hızlı erişim ve kullanım kolaylığı mobil sözlüklerin avantajlı tarafı olarak belirlenmiştir. "Google Translate" (% 65,7) en sık kullanılan çevrimiçi sözlük olarak belirlenmiştir. TDK Almanca-Türkçe sözlük (% 41,5) en çok kullanılan basılı sözlük olarak belirlenmiştir. Eines der wichtigsten Materialien im Fremdsprachenunterricht ist das Wörterbuch. Die Lernenden schlagen gleich im Wörterbuch nach, wenn sie ein neues und unbekanntes Wort lernen. Es ist wahr, dass das Wörterbuch eine entscheidende Rolle im Fremdsprachenunterricht spielt. Heutzutage kann man die Bedeutung des unbekannten Wortes mit Hilfe von mobilen und online-Wörterbüchern ganz einfach und ganz schnell erreichen. Im Lernprozess einer Fremdsprache gebrauchen die Lernenden oft Programme, die auf Smartphone installiert werden können oder auch kostenlose online Übersetzungsseiten. In dieser Studie wurde die Nutzung von Wörterbüchern (gedruckt, mobil und online) bei 42 Studenten, die in den Vorbereitungsklassen Deutsch lernen, untersucht. Im Rahmen der Studie wurde unter Studenten eine Umfrage durchgeführt. Durch diese Befragung wurde die Nutzung von Wörterbüchern quantitativ vergleichend untersucht. Übrigens wurden Namen und Nutzungshäufigkeiten der Wörterbücher festgestellt. Den Ergebnissen zufolge verwenden 95,2 % der Studenten ein mobiles/online Wörterbuch. Fast die Hälfte aller Befragten (47,6 %) verwendet ein gedrucktes Wörterbuch. Die Studenten finden den Wortschatzumfang bei den "mobil/online" Wörterbüchern nicht "ausreichend" und "informativ". Dagegen wurde der Wortschatzumfang bei gedruckten Wörterbüchern als "ausreichend" angesehen. Die Wörter sehr schnell zu erreichen und Benutzerfreundlichkeit sind die Vorteile von mobil/online Wörterbüchern. "Google Übersetzer" (65,7 %) wurde als das häufigst verwendete "online" Wörterbuch festgestellt. Und das gedruckte "Deutsch-Türkisch Wörterbuch" (41,5 %) (Herausgegeben vom Türkischen Sprachinstitut) wurde als häufigst verwendetes "gedrucktes" Wörterbuch festgestellt.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Türkisch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Bildung und Erziehung (370); Germanische Sprachen; Deutsch (430)
    Schlagworte: Deutsch; Wörterbuch; Online-Wörterbuch; Benutzung; Smartphone
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  2. Almanca Hazırlık Sınıfı Öğrencilerinin Kaygı, Dil Öğrenme Stratejileri Kullanımları ile Akademik Başarıları Arasındaki İlişki
    Autor*in: Oflaz, Adnan

    Yabancı dil öğrenimini etkileyen içsel faktörlerden biri de kaygıdır. Kaygı; genel manada, kötü bir şey olacağı endişesiyle yaşanan belirsizlik, huzursuzluk, sıkıntı kaynaklı duygu durumu olarak tanımlanmaktadır. Yabancı dil kaygısı ise... mehr

     

    Yabancı dil öğrenimini etkileyen içsel faktörlerden biri de kaygıdır. Kaygı; genel manada, kötü bir şey olacağı endişesiyle yaşanan belirsizlik, huzursuzluk, sıkıntı kaynaklı duygu durumu olarak tanımlanmaktadır. Yabancı dil kaygısı ise araştırmacılar tarafından genel kaygının duruma özel türü olarak tanımlanır. Kaygının olumsuz etkilerine karşın dil öğrenme stratejileri, yabancı dil yeterliliğinin artırılmasında olumlu bir rol oynamaktadır. Dil öğrenme stratejileri, öğrenme sürecini organize eden farklı öğrenme teknikleri ile öğrencilerin kendi öğrenmelerini tasarlamalarını, öğrenme materyalini seçmelerini ve bağımsız olarak öğrenme sürecini düzenlemelerini sağlamaktadır. Bu çalışmada 2017-2018 öğretim yılında Almanca öğretmenliği hazırlık sınıflarında öğrenim gören 41 öğrencinin kullandıkları dil öğrenme stratejileri düzeyleri ve yabancı dil kaygıları tespit edilerek bu değişkenlerin akademik başarıyla ilişkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Öğrencilerin dil öğrenme stratejilerini tespit etmek amacıyla Oxford (1990) tarafından geliştirilen "Dil Öğrenme Stratejileri Envanteri" (SILL), dil öğrenim süreçlerinde yaşadıkları kaygı oranları belirlemek için ise "Yabancı Dil Sınıf Kaygısı Ölçeği" (FLCAS) kullanılmıştır. Öğrencilerin akademik başarılarının belirlenmesinde 2017-2018 eğitim yılı sonunda elde ettikleri not ortalamaları kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kaygı düzeyi düşük öğrencilerin yıl sonu başarı ortalamaları (M=78.1) kaygı düzeyi orta seviyedeki (M=68.96) ve yüksek seviyedeki (M=63.6) öğrencilerin başarı ortalamalarından daha yüksektir. Dil öğrenme stratejileri kullanımlarına bakıldığında, yüksek düzeyde strateji kullanan öğrencilerin başarı ortalamalarının (M=75.1), düşük (M=69.3) ve orta seviyede (M=67.5) strateji kullanan öğrencilerin ortalamalarından daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bu verilere göre düşük kaygılı öğrenciler ve yüksek strateji kullanan öğrenciler diğer öğrencilerden daha başarılıdır. Ayrıca, yüksek düzeyde dil öğrenme stratejisi kullanan öğrencilerin yabancı dil kaygı seviyelerinin düşük olduğu belirlenmiştir. Bu açıdan, öğrencilerin dil öğrenme stratejilerinin öğretilmesi ve yüksek düzeyde kullanmasının sağlanması, dil öğrenme kaygısını azaltıcı sınıf içi aktivitelerin kullanılması, Almanca öğrenme sürecine olumlu katkılar yapacak, öğrencilerin başarısını artıracaktır. One of the internal factors affecting foreign language learning is anxiety. Anxiety; in general, is defined as the uncertainty, restlessness and distress caused by the fear that something bad will happen. Foreign language anxiety is defined by the researchers as the case-specific type of general anxiety. The high level of anxiety in a foreign language affects negatively the language acquisition and reduces the learning success. Despite the negative effects of anxiety, language learning strategies play a positive role in increasing language skills. Language learning strategies include different learning techniques that organize the learning process. These learning strategies enable foreign language learners to shape their own acquisition process, select the learning material and organize the learning process independently. The aim of this study is to investigate and determine the relationship between the level of language acquisition strategies, which are used by 41 German preparation class students and their foreign language anxieties and how these changes show equivalences with academic success. To this end, two questionnaires (SILL and FLCAS) were used: the "Strategy Inventory of Language Learning (SILL)" developed by Oxford (1990) to determine the subjects' language learning strategies, and the "Foreign Language Class Anxiety Scale" (FLCAS) to measure student anxiety levels' grade. Year-end grades were used to determine the academic achievement of students in the 2017-2018 academic year. According to the results, the academic performance average for students with low anxiety level (M = 78.1) was higher than for students with medium anxiety level (M = 68.9) and with high Anxiety Level (M = 63.6). Regarding the usage of learning strategies, it was found that students who use high level strategies (M = 75.1) are more successful than students who use lower language learning strategies. In addition, it is determined that students using high level language learning strategies had a low level of anxiety in foreign language. In this respect, it is important that students learn and use language learning strategies at a high level. The use of classroom activities to reduce language learning anxiety will contribute positively to the German acquisition process and increase students' success.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Türkisch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Bildung und Erziehung (370); Germanische Sprachen; Deutsch (430)
    Schlagworte: Deutsch; Fremdsprache; Lerntechnik; Angst; Erfolg
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess