Suchen in GiNDok

Recherchieren Sie hier in allen Dokumenten, die auf GiNDok publiziert wurden.

Es wurden 5 Ergebnisse gefunden.

Zeige Ergebnisse 1 bis 5 von 5.

Sortieren

  1. Uzaktan Eğitimde Etkili İletişim ve İletişimsel Engeller : Sözlü ve Sözsüz İletişim Effective Communication and Communication Barriers in Distance Education : verbal and Nonverbal Communication
    Erschienen: 19.01.2022

    İletişimin yeni medya aracılığı ile sesli ve görüntülü olarak yapılabiliyor olması eğitimde birçok kolaylığı beraberinde getirmektedir. Bu yeni iletişim ve eğitim şeklinin günden güne insanların hayatına daha çok girmesiyle uzaktan eğitimde nitelik... mehr

     

    İletişimin yeni medya aracılığı ile sesli ve görüntülü olarak yapılabiliyor olması eğitimde birçok kolaylığı beraberinde getirmektedir. Bu yeni iletişim ve eğitim şeklinin günden güne insanların hayatına daha çok girmesiyle uzaktan eğitimde nitelik kavramı ve didaktik uygulamaları tartışılmaktadır. COVID-19 pandemisinin ortaya çıkmasıyla eğitim ve öğretimin devamlılığını sağlamak için 2020 yılında birçok ülkede uzaktan eğitime geçilmiştir. Uzaktan eğitimin bu büyüklükteki bir kitleye daha önce uygulanmamış olması bazı olumsuzlukları da beraberinde getirmiştir. Yüz yüze eğitimden kısa bir süre içinde uzaktan eğitime geçiş yapılması gerek öğreticileri gerekse öğrenenleri birtakım yeniliklerle karşı karşıya bırakmıştır. Bu yeniliklerle birlikte çevrimiçi sesli ve görüntülü iletişim araçlarının eğitimde daha aktif olarak kullanılması söz konusu olmuştur. Birtakım sebeplerle eş zamanlı uzaktan eğitimde, iletişim araçlarının kapalı şekilde olmalarından faydalanılmıştır. Bu durum etkili bir iletişim ortamının gerçekleşmesini olumsuz yönde etkileyebilir. Mevcut çalışmada etkili bir eşzamanlı uzaktan eğitimde iletişimin önemi ve iletişimsel süreçleri etkileyen faktörler, ilgili alanyazın doğrultusunda ele alınmıştır. Çalışmada iletişim kavramı ve modelleri, sözlü ve sözsüz iletişim, eğitimde iletişim, yabancı dil eğitiminde iletişim ve uzaktan eğitimde iletişim gibi kavramlar üzerinde durularak, sesli ve görüntülü iletişim türlerinin uzaktan eğitim için iletişim anlamında taşıyacakları önem ve gereklilik tartışılmıştır. Being able to communicate with audio and video through new media brings many practical benefits to education. As this new form of communication and education is entering people's lives more and more every day, the concept of qualification and didactic applications in distance education are discussed. With the emergence of the COVID-19 pandemic, distance education was introduced in many countries in 2020 to ensure the continuity of education and teaching. The fact that distance education has not yet been applied to such a large audience and at different levels has brought some negative effects. The transition from face-to-face to distance learning in a short period of time has forced both teachers and learners to learn and practice a new set of normalities. It is known that cameras are usually turned off in distance learning procedures. There are advantages and disadvantages associated with this situation. In this study, the importance of communication in effective training is discussed based on the relevant literature and conclusions are drawn regarding effective training in distance education. In this study, the importance of communication in effective teaching is discussed based on the relevant literature and conclusions are drawn about effective teaching in distance education. In the study, concepts such as models of communication, verbal and non-verbal communication, communication in education, communication in foreign language education and communication in distance education are discussed, and why the cameras should be open in simultaneous distance education.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Türkisch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Bildung und Erziehung (370); Germanische Sprachen; Deutsch (430)
    Schlagworte: Kommunikation; Fernunterricht; Kommunikationsmodell; Lernen; Verbale Kommunikation; Nichtverbale Kommunikation
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  2. Der Begriff "Autonomie" in den pädagogischen Strömungen und sein geschichtlicher Hintergrund im Fremdsprachenunterricht

    Lernerautonomie wird heute als ein wichtiges pädagogisches Konzept im Rahmen der Planung des Bildungsprozesses angesehen und scheint einer der wichtigsten Voraussetzungen für die Förderung des Paradigmas des lebenslangen Lernens zu sein. Zahlreiche... mehr

     

    Lernerautonomie wird heute als ein wichtiges pädagogisches Konzept im Rahmen der Planung des Bildungsprozesses angesehen und scheint einer der wichtigsten Voraussetzungen für die Förderung des Paradigmas des lebenslangen Lernens zu sein. Zahlreiche Autoren kommen zu einer unterschiedlichen Definition des Begriffs "Autonomie". Dieser uneinheitliche terminologische Gebrauch ist eine Folge der etymologischen Geschichte des Begriffs "Autonomie". Es wurde durch Literaturrecherche festgestellt, dass der konstruktivistische Ansatz, der aus der Sicht von Forschern wie u. a. Dewey, Piaget, Freire und Wygotski dargelegt wurde, eine aktive Rolle bei der Entstehung der Lernerautonomie spielte. Die Tatsache, dass der Begriff "Autonomie" seinen Platz in vielen Strömungen und bei mehreren Autoren findet, hat zu einer Erweiterung der Bedeutung dieses Begriffes geführt. Obwohl diese Bedeutungserweiterungen das Konzept schwer verständlich machen, kann man davon sprechen, dass es sich dabei um einen wirklichen Reichtum handelt. Die Geschichte des Begriffs "Autonomie", bevor er beim Fremdsprachenunterricht zur Anwendung kam, wird als Leitfaden dafür dienen, wie er in diesem Bereich verwendet werden sollte. Aus diesem Grund untersucht die vorliegende Arbeit das Konzept der "Autonomie" in pädagogischen Strömungen, anhand einiger Vorläufer des Autonomiebegriffs. Dabei wird auch die Frühgeschichte der Autonomie in Bezug auf den Fremdsprachenunterricht zur Debatte gestellt. Learner autonomy is today considered an important pedagogical concept in the planning of educational processes and seems to be one of the most important prerequisites for promoting lifelong learning. Several scholars have proposed different definitions of the term "autonomy". This variant terminological use is a consequence of the etymological history of the term "autonomy". The literature suggests that the constructivist approach, which is presented from the perspectives of researchers such as Dewey, Piaget, Freire and Vygotsky among many others, played an active role in the emergence of learner autonomy as a separate research field. The fact that the term "autonomy" finds its place in many paradigms extends the understanding of the term. The history of the term "autonomy" before it was used in foreign language teaching will serve as a guide to how it should be used in it. For this reason, the present work examines the concept of "autonomy" in different pedagogical paradigms on the basis of some prerequisites of the concept of autonomy. Also, the early history of autonomy in relation to foreign language teaching is discussed.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Deutsch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Bildung und Erziehung (370); Germanische Sprachen; Deutsch (430)
    Schlagworte: Autonomie; Fremdsprachenunterricht; Pädagogik
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  3. Almanca öğretmen adaylarının Almanca öğrenme özerkliğine hazır olma durumlarının tespitine yönelik ölçek geliştirme çalışması
    Erschienen: 31.08.2021

    Günümüzde öğrenen özerkliği, eğitim süreçlerinin planlanmasında önemli bir pedagojik kavram olarak kabul edilmektedir. Yabancı diller alanında Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dil öğrenme özerkliği... mehr

     

    Günümüzde öğrenen özerkliği, eğitim süreçlerinin planlanmasında önemli bir pedagojik kavram olarak kabul edilmektedir. Yabancı diller alanında Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından dil öğrenme özerkliği desteklenmekte ve önemli bir eğitim hedefi olarak görülmektedir. Öğrenen özerkliği son yıllarda yabancı dil eğitimi alanında önemli bir kavram olmakla beraber yeni tip korona virüsünün sebep olduğu sonrasında yüz yüze eğitimin çevrimiçi eğitime dönülmesi ile daha çok tartışılan ve önemsenen bir kavram olma yolundadır. Yabancı dil öğretiminde öğrenen özerkliğini geliştirmek için, birçok araştırmacı özellikle geçerli ve güvenilir ölçme araçlarına olan ihtiyacı vurgulamaktadır. Literatürdeki çalışmalar incelendiğinde Almanca Öğrenme Özerkliğini ölçen bir ölçeğin olmadığı tespit edilmiştir. Bu gereksinimi yerine getirmek için, bu çalışmada, Alman Dili Eğitimi Bölümü öğrencilerinin özerk öğrenmeye hazır olma durumlarını tespit etmek amacıyla yeni bir ölçeğin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Araştırma sorularından yola çıkarak oluşturulan araştırma modeli nicel araştırma yöntemlerine dayanmaktadır. Madde havuzunun oluşturulması için nitel verilerden de yararlanılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi (n = 459) sonucunda 21 maddeye sahip ve 4 boyutlu bir yapı elde edilmiştir. Doğrulayıcı faktör analizi (n = 451) sonrasında 2 maddenin yapıyla uygunsuz olduğu sonucuna varılmış ve bu maddeler ölçekten çıkartılmışlardır. Sonuç olarak, toplam varyansın % 48.65'ini açıklayan ölçeğin son versiyonu "taktikler", "stratejiler", "sorumluluk algısı", "tutum ve motivasyon" olmak üzere dört alt boyut ve 19 maddeden oluşmaktadır. Yapılan analizde ölçek geneli Cronbach Alpha ortalama değerinin 0.850 olduğu tespit edilmiştir. Elde edilen bulgulardan yola çıkarak geliştirilen ölçeğin geçerli ve güvenilir bir veri toplama aracı olduğu sonucuna varılmıştır. Learner autonomy has been considered as a crucial pedagogical concept in the planning of educational processes. In order to improve learner autonomy in foreign language teaching, many researchers particularly emphasize the need for valid and reliable measurement tools. When the studies in the literature were examined, it was determined that there was no scale measuring German Learning Autonomy. In this respect, it was aimed to determine the readiness of German Language Education Department students for autonomous learning and to develop a scale. The research is a scale development study and therefore it is based on quantitative research techniques. Item and factor analyses were carried out with the data collected from teacher candidates studying in 4 different German Language Education Departments at various universities. Regarding the exploratory factor analysis (n = 459), a 21-item and 4-factor structure that explains 48.65% of the total variance was obtained. In the confirmatory factor analysis (n = 451), 2 items were found to be discordant. The final version of the scale consists of 19 items and 4 sub-dimensions: "tactics", "strategies", " sense of responsibility" and "attitude and motivation". Based on the relevant literature, it was concluded that the sub-dimensions and items of the scale were included and supported in the literature. The Cronbach Alpha mean value of the scale was found to be 0.850 in the analysis performed in CFA. As a result, it was determined that the developed scale could be used to measure the readiness of German teacher candidates for German learning autonomy.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Türkisch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Bildung und Erziehung (370); Germanische Sprachen; Deutsch (430)
    Schlagworte: Deutsch; Fremdsprachenunterricht; Selbstgesteuertes Lernen
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  4. Yabancı Dil Öğrenimi İçin Teknolojiler : E-Tandem ile Yabancı Dil Öğrenimi

    İnternet kullanımının artması ve teknoloji alanına yapılan yatırımlar ile son yıllarda dijital medya teknolojileri oldukça gelişmiş ve zamanla hayatımızın vazgeçilmezleri haline gelmişlerdir. Bu durum eğitim ve öğretiminde yönünü bu alana doğru... mehr

     

    İnternet kullanımının artması ve teknoloji alanına yapılan yatırımlar ile son yıllarda dijital medya teknolojileri oldukça gelişmiş ve zamanla hayatımızın vazgeçilmezleri haline gelmişlerdir. Bu durum eğitim ve öğretiminde yönünü bu alana doğru yöneltmiş dolayısıyla birçok araştırmada teknolojinin eğitimde kullanımı ile ilgili çalışılmış ve günümüzde de bu tür çalışmalar devam etmektedir. E-Tandem, "Elektronik Tandem" manasına gelir, gerçek hayattaki tandem yöntemine benzer şekilde işleyen bir süreç olmakla beraber, dil öğrenme maksadıyla online platformlar üzerinden kişilerin eşzamanlı iletişimlerini kapsamaktadır. Bu şekilde yaşamlarında daha fazla esneklik isteyen ve zamanlarını isteklerine göre düzenlemek isteyen öğrenenler için zaman ve mekan bir engel olmaktan çıkar. Bu çalışmanın amacı bilgisayar destekli dil öğretiminde kullanılabilecek e-tandem yöntemini ve bu amaçla kullanılabilecek bazı uygulamaları incelemektir. Bu bağlamda çalışmada, e-Tandem kavramının ortaya çıkışı, tanımı ve özellikleri belirlenmeye çalışılmaktadır. E-Tandem bu çalışmada 2 faklı medya türü altında incelenecektir çünkü "e-Tandem" yöntemini gerçekleştirmek için farklı medya tipleri kullanılabilir. Birinci grup özellikle e-Tandem yönteminden yola çıkarak oluşturulmuş internet siteleri ve/veya akıllı telefon uygulamalarını kapsamaktadır. İkinci grup ise yabancı dil öğrenmek isteyenlerin aslında e-Tandem yöntemi maksadıyla oluşturulmamış ancak bu amaç için de oldukça rahat bir şekilde kullanabilecekleri programları kapsamaktadır. Çalışmanın sonuç kısmında ise e-Tandem'in yöntemsel ve eğitsel ilkeler açısından, yabancı dil öğreniminde nasıl uygulanabileceği konusunda önerilerde bulunulmuştur. Mit der zunehmenden Nutzung des Internets und den Investitionen im Technologiebereich haben sich die digitalen Medientechnologien in den letzten Jahren verbessert. Sie sind schnell in alle Bereiche unseres Lebens eingedrungen und wurden sogar unverzichtbar. Diese Situation hat die Bildungsrichtung in dieses Feld verlagert und zahlreiche Forschungen wandten sich in ihrer Absicht dem Bereich "Technologie" zu. E-Tandem bedeutet "elektronisches Tandem", ein Prozess, der ähnlich wie die reale Tandem-Methode (von Angesicht zu Angesicht) funktioniert, jedoch die gleichzeitige Kommunikation von Personen über "Online-Plattformen" zum Sprachenlernen beinhaltet. Auf diese Weise werden weder Zeit noch Ort ein Hindernis für die Lernenden, die sich mehr Flexibilität in ihrem Leben wünschen und ihre Zeit frei einteilen möchten. Das Ziel dieser Studie besteht darin, die e-Tandem-Methode zu untersuchen, die im computerunterstützten Fremdsprachenunterricht verwendet werden kann, sowie einige Anwendungen zu präsentieren, die zu diesem Zweck verwendet werden können. Diesbezüglich versucht man in dieser Arbeit, die Entstehung, Definition und die Eigenschaften des e-Tandem-Konzepts zu bestimmen. Da zum Zweck der Implementierung von e-Tandem verschiedene Medientypen verwendet werden können, wird in dieser Studie e-Tandem in zwei verschiedenen Medientypen bearbeitet. Der erste Typ umfasst Webseiten und/oder Smartphone-Anwendungen, die auf der e-Tandem-Methode basieren. In dem zweiten Typ gibt es Programme, die nicht zum Zweck von"e-Tandem-Methode" erstellt wurden, sondern zu diesem Zweck zielgerichtet eingesetzt werden können. Zum Abschluss der Studie werden Vorschläge gemacht, wie e-Tandem im Rahmen der didaktischen und methodischen Prinzipien zum Fremdsprachenlernen eingesetzt bzw. integriert werden kann.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Türkisch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Bildung und Erziehung (370); Germanische Sprachen; Deutsch (430)
    Schlagworte: Fremdsprachenunterricht; Neue Medien; Partnerarbeit; Kooperatives Lernen; Selbstgesteuertes Lernen
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess

  5. Uzaktan Eğitim ve Yabancı Dil Öğrenme Özerkliği

    Uzaktan eğitim yaklaşık 200 sene önce mektup aracılığı ile yapılan steno dersleriyle başlamış olsa da kavramın sistematik olarak eğitimde uygulanması teknolojinin gelişmesiyle paralellik gösterir. Yüz yüze eğitimin belirli bir zamanı, mekânı... mehr

     

    Uzaktan eğitim yaklaşık 200 sene önce mektup aracılığı ile yapılan steno dersleriyle başlamış olsa da kavramın sistematik olarak eğitimde uygulanması teknolojinin gelişmesiyle paralellik gösterir. Yüz yüze eğitimin belirli bir zamanı, mekânı gerektirmek gibi bazı sınırlılıkları vardır. Yeni medyanın insanların hayatına girmesi ile iletişimin şeklinin değişmesi, bilim insanlarının uzaktan eğitime ilgisini arttırmıştır. Çünkü teknolojik ilerlemeler eğitim sistemini kökten değiştirebilecek duruma gelmiştir ve yüz-yüze eğitimdeki zamana ve mekâna bağlı olma zorunluluğunu ortadan kaldırabilecek potansiyele sahiptir. Bu durum dil öğrenen insanlara daha bireysel ve öz yönetimli öğrenme imkanı sağlar. Uzaktan eğitime dair birçok tanımlama çeşitli kuramlar çerçevesinde yapılmıştır. "Uzaktan Eğitim" teknolojinin sunduğu imkânlar ölçüsünde daima geliştirilmeye açık bir eğitim biçimidir. Bazı ülkeler uzaktan eğitimin önemini daha önce görmüş ve bu konuda yoğun çaba göstermişlerdir. Bu çabalar sonucu uzaktan eğitim, geleneksel eğitime hem bir yol arkadaşı hem de onun ezeli rakibi olabilecek duruma gelmiştir. Bireyselleşme olgusunun gün geçtikçe arttığı ve ortamdan bağımsız öğrenme imkânlarının çok kolaylaştığı 2000'li yıllar eğitimde teknolojiyle bütünleşmiş bir dönüşümü zorunlu hale getirmiştir. Birbiri içine bu denli girmiş çok değişkenli süreçler, eğitim-öğretimde öğrenci ve öğretmenlerin geleneksel görev ve sorumluluklarını da değiştirmektedir. Dil öğrenenlerin kendi başlarına öğrenme ortamlarını düzenleyebilmeleri ve bu ortamlardan verimli şekilde yararlanabilmeleri için sınıf içi ve sınıf dışı öğrenme ortamlarının eğitsel ilkeler açısından düzenlenmesi gerekmektedir. Bu amaca ulaşabilmek için dil öğretimi ile ilgilenen kişilerin özerk öğrenmeyi etkileyen etkenleri ve onların öğretimde nasıl uygulanacağını bilmeleri gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı uzaktan eğitim kavramını genel hatları ile tanıtmak, uzaktan eğitimde öğrenci özerkliği kavramının ortaya çıkışını temel kuramlar çerçevesinde incelemek ve bu kapsamda dil öğrenme özerkliğini tartışmaktır. Although the concept of distance learning has a history of about 200 years, its systematic implementation in education goes in accordance with technological development. In contrast to distance learning, conventional direct teaching has its own limitations, such as the need for time and place. The change in the form of communication and the easiness of conversation in digital environments make it therefore necessary for scientists to show growing interest in distance learning over time. Since the technological progress leads to the drastic change of the education, and the removal of local and time limitations in face-to-face education through the positive contribution of new technologies. This fact provides a more individual and self-managed learning opportunity for language learners. Several definitions of the term "distance learning" were created on the basis of various theories. Distance learning is a form of education which continuously develops itself in accordance with the possibilities of technology. Some countries have recognized the need for distance learning and have been working intensively on this issue. As a result of these efforts, distance learning has become both a companion of traditional education and its opponent. In the 2000s, when the phenomenon of individualization increased day by day and the possibilities for independent learning or autonomous learning became much easier, an integrated transformation of technology in education became compulsory. Such multivariate processes, which merge into each other, also change the traditional duties and responsibilities of students and teachers in education. In order to enable language learners to organize and efficiently benefit from their learning environments, learning inside and outside the classroom should be established based on basic didactic and methodological principles. The aim of this article is to emphasize the concept of distance learning in general, to examine the emergence of the concept of learner autonomy in distance learning in the context of basic theories, and to discuss language learning autonomy in this context.

     

    Export in Literaturverwaltung
    Hinweise zum Inhalt: kostenfrei
    Quelle: GiNDok
    Sprache: Türkisch
    Medientyp: Wissenschaftlicher Artikel
    Format: Online
    DDC Klassifikation: Bildung und Erziehung (370); Germanische Sprachen; Deutsch (430)
    Schlagworte: Fremdsprachenunterricht; Selbstgesteuertes Lernen; Fernunterricht
    Lizenz:

    publikationen.ub.uni-frankfurt.de/home/index/help

    ;

    info:eu-repo/semantics/openAccess